ْ
ص َمد
ّ
الَ , Allah’ın yüce isimlerinden biridir. Aslen kastetmek, yönelmek manalarına gelir. Bir
işte kendisine yönelinen, müracaat edilen, dayanılandır.i
Arapçada tek gövdeli, dev cüsseli
kayalara ve kendisine başvurulduğunda işleri halleden liderlere de samed denir.ii
Bazı kaynaklarda Samed kelimesinin fonetik olarak milattan önceki yıllarda Akatlar ve
Kenanlıların dilinde kullanılmış olan ve güneş tanrısı, tanrıçası manalarına gelen şamaş ve
şapaş ile benzediği belirtilir.iii
Samet; sonsuz dayanak iv, mutlak v , her şeyin yaratıcısı vi, sonsuz vii, yüksek viii, acıkmayan ve
susamayan ix, dolu olan ve boş olmayan x
, efendi ve reis (seyyid) xi manalarını taşır. Üzerinde
kimsenin olmadığı ve kendisi olmadan hiçbir işin tamamlanamadığı kişi, kendisinden
başkasına ihtiyacı olmayan ama başkalarının her hallerinde muhtaç olduğu kişi, tüm
ihtiyaçlarda kendisine yönelinendir.
Ebu Hureyre (r.a) samediyeti “her şeyden müstağni, her şey ona muhtaç” , Cafer-i Sadık
“galib-i gayri mağlup”, Husayn bin Fudayl “dilediğini yapan ve dilediği gibi hükmeden”, İbni
Sina ise “mutlak zenginlik sahibi olup zatında tebeddül ve tagayyüre uğramayan” şeklinde
tariflemiştir.
İbni Abbas’tan Beyhaki aracılığıyla gelen rivayette Samet; istiğnada, reislikte mükemmel,
hüküm ve kararları tartışmasız uygulanandır. İbni Arabi’den rivayetle ise Samet; tek bir
şeyden yapılmış sade şey demektir. Yani parçalara ayrılmayandır.
Her türlü ihtiyaç, çokluk, sınır, eksiklik, boşluk kavramından münezzeh demektir.xii Bazı şii
kaynaklarında uyumayan, hiçbirşeyin kendisine gizli kalmadığı anlamları da verilmiştir.xiii
Samed ismi Kuranı Kerim’de İhlas suresinde geçer. Bu sure bir rivayete göre müşriklerin
Peygamber Efendimiz aleyhissalatuvesselama gelerek “bize Rabbini vasfet. Nasıl bir varlıktır
bize öğret” demeleri üzerine, diğer rivayete göre ise müşriklerin “Mahlukatı Allah yarattı
diyorsun, peki Allah’ı kim yarattı?” sorusu üzerine inzal olmuştur. Böyle tevhide ve marifetin
esasına, özüne, bir bakıma kilit noktasına dair suallere cevap olarak nazil olan kısa bir
surede bu ismin geçmesi ve surenin içinde tefsir edilmesi oldukça manidardır.
Esma-i hüsnadan bu isim ihlas suresinde ikinci ayette geçer. Bir önceki ayetteki Ehad isminin
aksine Samed’den önce Lam-ı tarif kullanılmıştır , çünkü samed kelimesi daha önce de
bahsedildiği üzere başka bazı varlıklar için de kullanılagelmiştir. Böylece asıl, mutlak manada
Samed’in sadece Cenab-ı Hakk olduğu bize öğretilmiştir.
Hadiste belirtildiği üzere Samed, doğurmamış ve doğrulmamıştır demektir. Ve bazı alimlerin
belirttiği üzere “O’nun bir benzeri yoktur” ayeti de Samed ismini açıklar, dolayısıyla bu isim
bulunduğu sure içinde tefsir edilmiştir. Samed ismi Zati sıfatlardan Kıyam bi-nefsihi’yi
doğrudan, suredeki diğer ayetler ise yine Samet’le de alakalı olarak diğer 5 zati sıfatı
ispatlamıştır.xiv
i Hattabi , isfehani (Müfredat)
ii Mustafa İslamoğlu
iii http://tr.wikipedia.org/wiki/Samed_(%C4%B0slam)
iv Arberry, Saheeh international
v Muhammed Sarwar, Yusuf Ali
vi Lexicon by Edward William Lane
vii lexicon
viiiLexicon
ix Lexicon, İbni Abbas tefsiri, Mustafa islamoğlu
x lexicon
xi İsfehani, Müfredat ; lexicon
xii Ahmet Hulusi
xiii Muhammed Bakır, Biharul envar
xiv Tefsirde taberi, tabatabai, beydavi, M.Ali Kaya’dan faydalanılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder